karbon vergisi
  • 20 Kasım 2024

Son yıllarda Türkiye, hem dijitalleşen ekonomi hem de çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik kapsamlı vergi reformlarını gündemine aldı. Bu kapsamda Dijital Hizmet Vergisi (DHV) ve Karbon Vergisi, ülkenin uluslararası standartlara uyum sağlaması ve vergi tabanını genişletme çabalarının önemli unsurları olarak öne çıkıyor.

Dijital Hizmet Vergisi (DHV): Dijital Ekonomiyi Vergilendirme

Dijitalleşmenin hızla büyümesi, geleneksel vergi sistemlerinin bu yeni ekonomi modeline adapte olmasını zorunlu hale getirdi. Dijital Hizmet Vergisi, Türkiye’de 2020 yılında yürürlüğe girmiş olsa da, global standartlara uyum ve gelir tabanının genişletilmesi açısından düzenlemeler devam ediyor.

1. Hedef ve Kapsam

Dijital Hizmet Vergisi, özellikle büyük uluslararası dijital platformları hedef almaktadır. Bu platformlar, Türkiye’de fiziksel bir varlık bulundurmasalar dahi, kullanıcılarından gelir elde etmektedir. DHV şu faaliyetleri kapsamaktadır:

  • Reklam hizmetleri,
  • Dijital platform abonelikleri,
  • Dijital içerik satışları,
  • Veri depolama ve işleme hizmetleri.

Vergi, bu faaliyetlerden elde edilen hasılat üzerinden belirli bir oran (%7,5) ile hesaplanmaktadır. Ancak, gelir eşiklerinin altında kalan şirketler muafiyet kapsamındadır. Bu düzenleme, özellikle yerli girişimleri koruma amacı taşımaktadır.

2. Mevcut Düzenlemeler ve Beklentiler

Yeni düzenlemelerle DHV’nin uluslararası standartlarla uyumlu hale getirilmesi bekleniyor. Türkiye’nin bu alandaki çalışmaları, OECD’nin BEPS 2.0 projesi ile uyumlu bir vergi politikası oluşturmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda:

  • Vergi oranlarının yeniden gözden geçirilmesi,
  • Dijital platformların beyan yükümlülüklerinin artırılması,
  • Çifte vergilendirmenin önlenmesi için uluslararası iş birliklerinin genişletilmesi hedefleniyor.

Dijital Hizmet Vergisi, Türkiye ekonomisi için yeni bir gelir kaynağı olmasının yanı sıra, dijital ekonominin kayıt altına alınması açısından da önem taşıyor​


Karbon Vergisi: Çevresel Sürdürülebilirlik ve Ekonomik Dönüşüm

Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nın onaylanmasının ardından çevresel yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla karbon fiyatlandırma mekanizmalarını devreye almayı hedefliyor. Bu kapsamda Karbon Vergisi, sera gazı emisyonlarını azaltmayı amaçlayan önemli bir düzenleme olarak gündeme geldi.

1. Amaç ve Kapsam

Karbon Vergisi, fosil yakıtların kullanımından kaynaklanan karbon emisyonlarının maliyetini artırmayı amaçlar. Bu vergi, şu sektörleri kapsamaktadır:

  • Enerji üretimi (kömür, doğalgaz, petrol gibi fosil yakıtlar),
  • Ulaşım ve lojistik,
  • Ağır sanayi ve üretim tesisleri.

Vergi oranı, üretilen karbon emisyonunun miktarına göre hesaplanmaktadır. Örneğin, 1 ton karbon emisyonu için belirli bir ücret uygulanır ve bu tutar fosil yakıt fiyatlarına yansıtılır. Bunun sonucu olarak, çevre dostu enerji kaynaklarına yönelimi teşvik etmesi beklenmektedir.

2. Türkiye’deki Hazırlık Süreci

Türkiye, karbon vergisini uygulamadan önce sektörler üzerindeki ekonomik etkilerini detaylı bir şekilde analiz etmektedir. Bu analizler, Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında ele alınmış ve karbon vergisinin:

  • Yakıt fiyatlarına etkileri,
  • Sanayi üretim maliyetlerine yansımaları,
  • Sosyal ve ekonomik etkileri detaylı şekilde değerlendirilmiştir​.

3. Uluslararası Uyum

Türkiye, karbon vergisi uygulamalarında Avrupa Birliği’nin Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) modelini referans almaktadır. Bu sistem, karbon fiyatlandırma mekanizmalarının belirli bir sınırda tutulmasını ve çevresel etkilerin azaltılmasını hedefler.


Dijital ve Karbon Vergilerinin Ekonomik ve Sosyal Etkileri

Ekonomik Etkiler

  • Vergi tabanının genişlemesiyle kamu gelirlerinin artırılması,
  • İthalat ve üretim maliyetlerinde artış, özellikle karbon vergisinin enerji fiyatlarına yansıması,
  • Küçük işletmelerin dijital hizmet vergisi yükümlülüklerinden muaf tutulması.

Sosyal Etkiler

  • Karbon vergisiyle artan enerji maliyetlerinin haneler üzerindeki yükü,
  • Dijital vergilerdeki düzenlemelerin, küçük ve orta ölçekli dijital işletmeler üzerindeki etkileri.